Mac mini’nin gizli dünyası

Dierks Bentley’in sesinin California gecelerini doldurmasıyla birlikte, Mountain View’daki Shoreline Amfitiyatrosu da adeta bu sesle yükseliyor. 14 kez Grammy adayı olan sanatçının son turnesi Mountain High adını taşıyor. Sanatçı bu turnenin her durağına Mac mini ile birlikte gidiyor. 

Apple’ın 2005’te daha küçük ve daha hesaplı bir masaüstü bilgisayarı olarak piyasaya sunduğu Mac mini, gücü ve çok yönlülüğü sayesinde ilk denemelerden testlere ve geniş ölçekli simülasyonlara kadar tüm uygulama geliştirme aşamalarında dünyanın her yerindeki geliştiricilerin favorisi haline geldi. Sonuç olarak, dünyanın en popüler uygulamalarından bazılarının yaratılmasında, güçlendirilmesinde ve mükemmel hale getirilmesinde önemli bir rol oynadı.

Ortak yerleşimli veri merkezlerinde, yeni kurulan küçük şirketlerden Fortune 500’de yer alan en değerli şirketlere kadar pek çok geliştirici için yaklaşık 8.000 Mac mini sistemini yöneten MacStadium’dan Brian Stucki şöyle söylüyor: “Candy Crush, Shopify, Day One... En sevilen uygulama ve oyunların çoğu Mac mini’de çalışıyor. Mac mini gerçekten de bilgisayarların İsviçre çakısı.”

Ama Mac mini’nin çok yönlülüğü bununla kalmıyor. Perakende satış mağazalarına inovasyon, hastanelere yeni aletler, tema parklarınaysa hayal gücü getiriyor. “Bu yetenekli küçük bilgisayarın” yapamayacağı hiçbir şey yok. 

Şaşırtıcı olmakla birlikte, Mac mini dünyanın en sıra dışı müzikal ve sanatsal deneyimlerinden bazılarına da güç veriyor. Kalabalık konserlerin ve Broadway sahnelerinin arkasında gizli bir dünya var. Yeterince yakından baktığınızda, müziğin ve sihrin tam dozunda olmasını sağlamak için var gücüyle çalışan bir Mac mini ile karşılaşabilirsiniz.

Yeniden Mountain View’a döndüğümüzde, dinleyiciler Bentley’in söylediği şarkıya eşlik ederken gitar teknisyeni Carlos Gutierrez’in sahne arkasında, elleri grubun 18 gitarından birinin üzerindeyken bir monitöre baktığını görüyoruz. Gitarların her birine bağlı kablosuz alıcılardan herhangi birinde sorun çıkması halinde yazılım ona bilgi verecek. Bu yazılım da Mac mini’de çalışıyor. 

“Dierks kalabalığın içindeyken bu sistem bana gitarın kablosuz bağlantı gücünün azaldığı uyarısını verirse buradan ayarlayıp sorun çıkmasını önleyebiliyorum,” diyor Gutierrez. “Bu sistemi her zaman Mac mini’de çalıştırıyorum. Beş yıldır aynı Mac mini’yi kullanıyorum ve hiç sorun yaşamadım.” 

Günün daha erken saatlerinde, Bentley ilk akorunu basmadan çok önce, ses teknisyenleri Cody Seaver ve Thomas McNabb turnenin 60 hoparlörden oluşan devasa duvarını asmak veya kendi deyimleriyle “uçurmak” için çalışıyordu. Hoparlörler yerleştirildikten sonra, test sürüşü zamanı geldi.

Amfitiyatroya giden yoldaki ses kabininde, sahne mühendisi James “Pugsley” McDermott bir düğmeye basıyor ve ses sistemi kükreyerek hayat buluyor.

McDermott, gözlerini hoparlör çıkışlarını gösteren bir yazılım ekranından ayırmıyor. İlk testten sonra, McDermott en sevdiği şarkılardan birini, yani Bentley ile birlikte geçirdiği 13 yılın büyük kısmında kullandığı şarkıyı patlatarak Bentley’e her şeyin yolunda olduğuna dair bir işaret veriyor. McDermott’un kullandığı yazılım ve ses çıkışı gibi araçlar Mac mini tarafından destekleniyor.

“Mac mini benim için o kadar önemli bir araç ki, her şey onun etrafında dönüyor,” diyor McDermott. “Onu, her seferinde yüksek bir çözünürlükte aynı ses dosyasını üretmek için kullanıyorum. Mac mini de bana, konser alanında [ses açısından] neler olduğunu grafiklerle gösteriyor. Böylece sistemi her gösteri için mükemmel şekilde ayarlayabiliyorum.” 

Konserin ardından ekip turnenin bir sonraki durağı için aletlerini topluyor. On yıldan uzun süredir Bentley ile birlikte çalışan ve her şeyin denetimini üstlenen prodüksiyon yöneticisi Jay Ballinger, operasyonun kritik bileşenleri arasında başta Mac mini olmak üzere Apple ürünlerini sayıyor. 

“Mac mini’nin turnemizde yapabildiklerinin yanına bile yaklaşamayız. Bu bile Mac mini hakkında çok şey söylüyor,” diyor Ballinger. “Üstelik, MacBook Pro’da kullandığımız programları da sayarsak, günümüz dünyasında müzik sektörünün Apple ürünleri olmadan hayatta kalamayacağını kesinlikle söyleyebilirim. Apple ürünleri oyunun kuralını değiştirdi.” 

Orkestra, Finding Neverland’in Broadway prodüksiyonunun Michigan, Grand Rapids’de ilk kez sahnelenmesinden birkaç saat önce, ses kontrolü için ısınıyor. Altı müzisyen ve orkestra şefinin yanı sıra, bir ekip üyesi de farklı bir aletle çalışıyor: Mac mini.

Enrico de Trizio, Broadway seslerini değiştiren yeni elektronik müzik tasarımcıları dalgasının temsilcilerinden. O ve Finding Neverland gibi pek çok gösteride birlikte çalıştığı iş arkadaşı Jeff Marder, orkestra şefi, mühendis ve programcı olarak tüm işleri eşit şekilde paylaşıyor. İkili, gösterinin canlı söylenemeyen veya çalınamayan bölümlerinde destek olarak Mac mini’de çalışan yazılımlardan yararlanıyor.

De Trizio, Mac mini’ye güveniyor, çünkü yapması gereken her şeyi sadece Mac mini ile yapabiliyor. “Bu makineler küçük, çok güçlü ve olağanüstü bağlantı özelliklerine sahip. Hub veya adaptöre ihtiyaç duymuyoruz, çok sayıda farklı bağlantı noktası olması sayesinde her şeyi doğrudan bağlayabiliyoruz,” diyor De Trizio. “Mac mini çok yönlülüğün ve gücün bileşimi. Üstelik Apple standartlarında.”

De Trizio, ses kontrolünü bitirip her şeyin sorunsuz bir şekilde çalıştığından emin olduktan sonra orkestra çukurundan ayrılıyor. Gösteri bitene kadar ekipmanına bir daha dokunmayacak. 

Finding Neverland, yazar J. M. Barrie’nin Peter Pan’in fantastik dünyasını tasarlama sürecinin gerçek öyküsünü aktarıyor. Prodüksiyon, izleyicileri yazarın gerçek yaşamıyla hayal dünyası arasında bir yolculuğa çıkarıyor. Bu hayal dünyasını canlandırmak için de saatin tik-tak sesinden gök gürültüsü, top patlaması ve Tinkerbell’in sesine kadar pek çok ses efekti gerekiyor. Bütün bu efektler, gösteri boyunca orkestra şefi tarafından harekete geçirilen Mac mini sayesinde mümkün olabiliyor. 

Gösterinin sonuna doğru, Tinkerbell sihirli tozunu serpiyor ve Wendy ile Peter sahnede el ele tutuşarak uçmaya hazırlanıyor. Altlarındaki orkestra çukurunda, çalan müzik neredeyse tamamen susuyor ve orkestra şefi klavyesinin üstündeki bir aygıtı etkinleştiriyor. 

Mac mini’nin görevi bu kez çok özel bir anda çok özel bir karakterin yerini almak. “Ve gözlerimi kapatarak Var Olmayan Ülke’yi bulacağım,” diye şarkı söylüyor Peter Pan. 

Bu sözlerle birlikte, Peter ve Wendy uçarak göğe yükseliyor. Böylece Barrie öyküsünü, Peter sesini, tiyatrodaki herkes de Var Olmayan Ülke’yi buluyor. 

Apple’ın en son lansmanıyla mükemmel şekilde yenilenen Mac mini, yeni bir kullanıcı nesline kapıları açarak bu çok yönlü küçük bilgisayarla yapılabilecekleri yeniden tanımlıyor. Mac mini, indirdiğiniz yeni uygulamalardan izlediğiniz gösterilere kadar her alanda inovasyonun geleceğine güç katıyor.   

Sihri gerçeğe dönüştürmek elbette hâlâ sizin gibi yaratıcı, sıra dışı ve isyankar ruhların elinde.